İnternetin Demokrasi Araçlarına Örnek: DemocracyOS

error404 democracy not found Democracyos.org  0 1
error404 democracy not found Democracyos.org 0 1

Konuk Yazar; Şevket Uyanık – [email protected]  / @sevketuy

İnternetin Demokrasi Araçlarına Örnek: DemocracyOS

Di(e)mos (halk kesimi, ahali) ve kratos (iktidar, egemenlik) kelimelerinin birleşiminden oluşan demokrasi, birbirinden farklı tüm kesimler tarafından kendi anladıkları anlamlarıyla kullanılan bir kavram. İnternetle birlikte de iki farklı görüş ortaya çıktı. Bunlardan birincisi internet, demokrasi için çok önemli bir araç. İkinci görüş ise tam tersi; İnternet’in bir araç olarak kullanılması demokrasiyi “varmış gibi” göstermeye yarıyor. Örneğin, Antik Yunan zamanında bir dönem, yönetici kesim borç yüküyle karşı karşıyaydı ve kentte isyan dalgası başlamak üzereydi. Çözüm olarak oligarşinin yöneticileri, krizin üstesinden gelmek için borçları iptal eden, borçlu köleleri azat eden ve yoksul Atinalıların Kent Meclisinde oy kullanmasına müsaade edip Meclisin siyasi erkini genişleterek demokratik reformları kurumsallaştıran şair ve devlet adamı Solon’u atadılar.[1] Bu örnekte gördüğümüz, çıkabilecek bir isyanın “demokrasinin genişletilerek” bastırılması olarak yorumlanabilir.

İnternet teknolojilerinin siyasal platformlarda doğru şekillerde kullanılması siyasal anlamda bir reform öngörür mü? Bildiğimiz bir şey var ki, siyasal reformlar, halkın mücadeleleri ve dirençleri sonucunda ortaya çıkan, kurulu iktidar yapılarını dönüştüren olgulardır. Peki, toplumsal ve iktisadi dönüşümleri beraberinde getiren internet, politika yapma biçimlerini de ya da demokrasi kavramını tümden yeniden yorumlayıp dönüştürebilir mi?

DemocracyOS

2015 milletvekili seçimi yaklaşırken bahsedeceğimiz araçlardan biri, Arjantin topraklarından doğan açık kaynaklıDemocracyOS isimli araç. Girişimden Pia Mancini yaptığı konuşmada, siyasal temsilin sorunlarından ve bilgi teknolojileriyle bu sistemin bütünleşmesi gerekliliğinden bahsederken çok önemli bir şeye vurgu yapıyor: “Konuşma olmadan, temsil olmaz”(Forum niteliği taşıyan agoraları düşünelim). Toplumsal protestolarda örgütlenmek, kampanyalar düzenlemek ve fikirleri beyan etmek adına kullanılan dijital ağları, uzlaşı politikaları kurarken kullanabilmek buradaki amaç.

DemocracyOS kısaca, seçmenle seçtiği vekil arasındaki iletişimi sağlıyor. Temsilcinizin önerdiği yasa tekliflerini görebiliyor ve diğer insanlarla birlikte tartışabiliyorsunuz. Seçtiğiniz vekil mecliste bir oylamaya mı katılacak? Seçmenler buradaki bilgiyi alıp tartışıp, vekilin hangi yönde oy kullanacağına dair verileri ortaya çıkarabiliyor. DemocracyOS ekibi bu sistemi kurup siyasi parti temsilcilerine gidiyorlar fakat Türkiye gibi Arjantin’in siyasal kültürü de yeniliğe kapalı olduğundan bunu kabul etmiyor. Onlar da iş başa düştü diyerek El Partido de la Red (The Net Party – Ağ Partisi) isimli kendi partilerini kuruyorlar. Parti 22 bin oy alarak %1.2’lik bir başarı gösteriyor ve yerel adayların içinde de ikinci sıraya yerleşiyor. Ağustos ayında kurulup Ekim’de seçimlere giren bir parti için oldukça iyi değil mi?

Türkiye’de de bazı kararlar için “halka danışılması” birkaç kez söz konusu olmuştu fakat uygulanmamıştı. Mancini konuşmasında, daha önce DemocracyOS’yi görmezden gelen parlamentonun toplumsal kararlar adına kurumsal olarak ilk kez bu sistemi kullanacağını müjdeliyor. Şu an bu sistem başkent Buenos Aires’te,  şeffaflık ve hesap verebilirlik adına Meksika’da ve Kaliforniya Kent Konseyi’nde kullanılmaktadır. Ayrıca İspanya’da 15M hareketinden doğan, Avrupa Parlamentosu seçimlerinde 5 milletvekili çıkaran ve yerel seçimlerde de şu an birinci parti görünen Podemos da DemocracyOS’den yararlanmaktadır.

Türkiye’de de belki bir zaman sonra, kavga etmekten bıkan meclis çatısı altındaki milletvekilleri, tek taraflı iletişim sergileyen siyasi aktörler ve kadrolar halinde hareket eden kadük siyasi partiler bu tarz araçlardan faydalanma yolunu tercih ederler. Kısaca, belki bir gün, gerçekten bizi dinlemeyi düşünürler!


[1] Jérôme E. Roos, “Otonomi: Vakti Gelmiş Bir Düşünce mi?”, çev. Akın Sarı, Praksis Özel Sayı, Ağustos 2013, s.225

Yorum Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer Haberler