Eğitim İzleme Raporu 2023’te (EİR 2023), eğitim politikaları iki ayrı bölümde inceleniyor. İlk bölümde ERG’nin uzun yıllardır düzenli olarak izlediği eğitim izleme göstergeleri yer alıyor. “Krizler Çağında Eğitim” başlıklı ikinci bölümde ise COVID-19’un ve 6 Şubat 2023 tarihli depremlerin eğitime etkileri ile içinde bulunduğumuz çoklu krizler dönemi eğitim çerçevesinde ele alınıyor.
Eğitim İzleme Göstergeleri 2022-23
Eğitim izleme göstergeleri, eğitimdeki gelişmelerin değerlendirilmesi, ihtiyaçların tespit edilmesi ve bunlar doğrultusunda politikalar üretilirken kaynakların etkili ve verimli şekilde kullanılması için gereklidir. ERG de 2008’den beri yayımladığı Eğitim İzleme Raporları’nda çeşitli kaynaklardan derlediği nicel verileri eğitim izleme göstergelerine dönüştürüyor. Acil durum ve krizlerde bilgi, ihtiyaçları karşılamak için gerekli olduğu kadar bir ihtiyaç olarak da öne çıkıyor. Bu dönemlerde durumla ilgili düzenli bilgi almak, bu bilgiyi işleyerek müdahale programlarına dönüştürmek ve geliştirilen müdahalelerin etkisini değerlendirmek için eğitim izleme faaliyetleri ve göstergeleri en başından acil durum veya krize müdahalenin bir parçası olmalıdır.
İlk bölümde yer alan göstergeler, altı ayrı başlıkta değerlendiriliyor: Eğitimde yönetişim, eğitimin finansmanı, öğrenciler ve eğitime erişim, eğitimin içeriği, eğitim ortamları, öğretmenler ve eğitimin çıktıları. Bu başlıklar altındaki göstergelerin belirlenmesinde beş ölçütten yararlanıldı:
Önem: Göstergeler, hedeflerin anahtar politika temalarını (eşitlik, adalet, erişim vb.) yansıtmalıdır.
Uyumluluk: Göstergeler tüm ortamlarda tutarlı ve hedeflerle uyumlu olmalıdır.
Uygulanabilirlik: Etkili izleme, çoğu ülkede benzer bir şekilde düzenli veri toplamayı gerektirir. Veri toplama, uygulanabilir ve maliyet etkin olmalıdır.
İletilebilirlik: Seçilen göstergeler açık olmalı, şeffaf raporlamayı ve ilerlemeyi etkili bir şekilde iletmeyi teşvik etmelidir.
Yorumlanabilirlik: Göstergelerin anlamını ve zamanla olan değişiklikleri anlaması kolay olmalıdır.
TOPLAM EĞİTİM BÜTÇESİNİN VE MEB BÜTÇESİNİN YILLAR İÇİNDEKİ DEĞİŞİMİ
Eğitimde yönetişimin bütünsel bir çerçevede izlenebilmesi için belge paylaşımının yanı sıra karar alma süreçlerine diyalog, istişare ve ortaklık düzeylerinde katılımın da elzem olduğunun altının çizilmesi gerekiyor.
Toplam eğitim bütçesinin ve MEB bütçesinin merkezi yönetim bütçesi ve gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) içindeki oranı bütçedeki değişimin izlenmesi ve ayrılan kaynaklar boyutuyla kamu politikalarında eğitim hizmetlerinin ağırlığının ölçülmesi için önemlidir.
Her ne kadar Türkiye’de eğitim hizmetlerinin finansmanı ağırlıklı olarak kamu idaresi tarafından karşılansa da eğitim harcamalarında hanehalkının payının izlenmesi eşitlik, adalet ve kapsayıcılık ilkeleri açısından önemlidir.
KADEMELERE GÖRE HANEHALKI EĞİTİM HARCAMALARININ TOPLAM HARCAMALAR İÇİNDEKİ PAYI
YAŞA GÖRE EĞİTİMDE VE EĞİTİM DIŞINDA OLAN ÖĞRENCİLERİN ORANI, 2022-23
Okullulaşma ortalamalarındaki artışlar önemli olmakla birlikte, değerlendirmelerin yalnızca artış üzerinden yapılması okulöncesi eğitime erişimdeki eşitsizliklerin görmezden gelinmesine sebep olabiliyor. Örneğin, tüm bölgelerde artış görülmesine karşın bölgeler arasında farklar devam ediyor. 2022-23 eğitim-öğretim yılında zorunlu eğitim çağındaki yaklaşık 442 bin 643 çocuk eğitimin dışındaydı.⁴ Bu çocukların %49,9’u oğlan, %50,1’i kız çocuktur.
Kenan Dursun
2007 yılında Sakarya Üniversitesi Makine Mühendisliğinden mezun oldu.2011-2014 yılları arasında İstanbul Bilgi Üniversitesi Gençlik Çalışmaları Biriminde ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Sivil Toplum Çalışmaları Merkezinde Proje Koordinatörü olarak çalıştı.Halen İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde Medya Ve İletişim Sistemleri Yüksek Lisansı yapan Kenan Dursun, tezini Sivil Toplum Kuruluşlarının Medya ve Teknoloji kullanımı üzerine yazmıştır.Şu an Sivil Toplum Kuruluşları ve AB Projelerine iletişim danışmanlığı yapmaktadır.2017 yılından beri aynı zamanda Bilgi Üniversitesi’nde Öğretim Görevlisi olarak çalışmaktadır.