RUSİHAK , 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla Mart ayı çalışmalarımızı “iş yaşamında kadın ve ruh sağlığı” teması üzerine yoğunlaştırdı. Ruh sağlığı sorunları yaşayan kişiler iş yerlerinde gerek yöneticilerinin , gerek mesai arkadaşlarının olumsuz tutum ve ön yargılarına maruz kalıyor. Bu ayki farkındalık videolarımızın konuğu olan Doç. Dr. Itır Erhart, aktif olarak hem akademide hem de sivil toplum alanında çalışmalarını sürdüren bir kadın ve ruh sağlığı sorunları yaşamış bir kişi olarak RUSİHAK ‘a iş yaşamında karşılaştığı zorluklardan bahsetti.
Erhart videoda, iş yerinde çalışma arkadaşlarının depresyonun gerçekten bir hastalık olduğunu kabul etmekte zorlandıklarını, ileri seviyede yaşanan bir depresyonu, kişinin kendi isteğiyle aşabileceği bir sorun olarak gördüklerini anlatıyor. “Sanki sizin evde kalma isteğiniz ya da çok da sevseniz işinize gelememeniz bir tercihmiş gibi algılanıyor. Bunu isteseniz başarırsınız, demek ki yeteri kadar istemiyorsunuz.”
Psikiyatri kurullarından alınan raporlar bu gün hala işyerinde ve toplumsal yaşam içinde damgalanmayı yeniden üretmektedir. Itır Erhart da hastalığıyla ilgili rapor aldığında psikiyatriden alınan raporun geleceğini olumsuz yönde etkileyeceğine dair iş çevresinden tepkiler aldığını belirtiyor. Eğitim düzeyinden ve sosyal statüden bağımsız olarak, psikososyal ve ruhsal rahatsızlık tanısı almış bireyler bu toleranssızlık ve ayrımcılıkla ile çok sık karşılaşıyor. Erhart; özellikle iş hayatında, psikiyatri raporlarının gerçekliğinin ve ciddiyetinin sorgulandığını belirtiyor. Durumu tamamen yok saymak veya maskelemek için diyabet, ortopedi gibi farklı tıbbi branşlardan rapor almak yerine, psikososyal ve ruhsal sorunlarımızı bir ayıp ve ya kınanacak bir durum olmaktan çıkarıp bunu görünür kılmak, kişinin bir birey olarak iş ve sosyal yaşamındaki mevcudiyetine ve haklarına saygı duyulmasını ve korunmasını sağlayacaktır.