ILO Türkiye Direktörü Özcan depremin istihdam ve çalışma hayatı üzerindeki etkilerini incelemek üzere Hatay’daydı
Özcan: “İşgücü talebinin ve arzının aynı anda düşmesinden kaynaklı olarak ciddi bir istihdam ve gelir kaybı olduğu görülüyor. İstihdamın canlanması için öncelikle deprem bölgesi dışına çıkanların geri dönebileceği kaliteli barınma alanlarının yapılması, dönüşü teşvik edecek aktif ve pasif istihdam tedbirlerinin hayata geçirilmesi, işletmelerin yeniden açılabilmesi için teşviklerin verilmesi ve hizmet ve üretim yapılabilecek alternatif yerlerin hazırlanması gerekiyor. Diğer yandan, kamu hizmetlerinin etkin bir şekilde yapılabilmesi için kamu çalışanlarına uygun barınma ve çalışma koşulları sağlanmalı.”
Uluslararası Çalışma Örgütü ILO Türkiye Direktörü Numan Özcan, depremin istihdam ve çalışma hayatı üzerindeki etkilerini incelemek üzere Hatay’ı ziyaret etti.
Beraberindeki heyetle birlikte yapılan çalışmaları yerinde görmek ve bölgede yapılacak kısa ve orta vadeli işbirliklerini değerlendirmek üzere Afet Koordinasyon Merkezi’nde Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaşla görüşen Özcan, daha sonra aralarında Hatay Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Nihat Tazearslan, Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hikmet Çinçin, Mobilyacılar Odası Başkanı Mehmet Ali Yapar, oda, esnaf ve işveren temsilcileri, işçi temsilcileri ve akademisyenler ile birlikte ekonominin ve istihdamın iyileştirilmesi ve tersine göçün teşvik edilmesine yönelik bir istişare toplantısına katıldı.
Ardından İŞKUR Genel Müdür Yardımcısı Varol Dur ve İl Müdürü Abdullah Kılınç ziyaret edildi. Toplantıda İŞKUR’un hizmet altyapısının güçlendirilmesi ve bölgede istihdamın artırılmasına yönelik iş birliği imkanları ele alındı.
Görüşmelerin ardından Özcan ve beraberindeki heyet Bozoklu bölgesindeki çadır alanını ziyaret etti ve ILO’nun sahadaki uygulama ortağı olan Pikolo Derneğinin iş birliğiyle kurulan çocuk dostu psikososyal alanda incelemelerde bulundu. Heyet burada öğretmenler, çocuklar, aileler ve psikologlarla görüşerek bilgi aldı.
Özcan daha sonra, ILO’nun çocuk işçiliğiyle mücadele programı kapsamındaki saha uygulama ortaklarından Genç Hayat Vakfı’nın koordine ettiği yardım dağıtım merkezinde vakıf yetkilileri ile bir araya geldi.
Ziyaretin son durağında Kırıkhan’da Avrupa Birliği (AB) tarafından finanse edilen Mevsimlik Tarımda Çocuk İşçiliğinin Önlenmesi projesi kapsamında inşa edilen mevsimlik tarım işçilerinin yaşam alanı yer aldı. Özcan 23 işçi evinin bulunduğu yerleşim yerinde işveren ve mevsimlik tarım işçileri ile görüşerek değerlendirmelerini aldı.
Özcan’dan işgücü piyasalarına yönelik değerlendirme
Görüşme ve ziyaretlerinin ardından depremin istihdam ve işgücü piyasası üzerindeki etkilerini üç ana başlıkta değerlendiren Numan Özcan şunları kaydetti: “Öncelikle deprem işgücü piyasasının arz ve talep dinamiklerini alt-üst etti. Onbinlerce çalışan hayatını kaybetti, daha fazlası yaralandı ve sakat kaldı. 2.7 milyon kişi deprem bölgesini terketti. Tüm bunlar ciddi manada bir işgücü açığını ortaya çıkardı. Diğer yandan, binlerce işyerinin yıkılması veya hasar almasından dolayı işletmelerin faaliyetleri durdu. Bu da bölgede işgücüne olan talebi azalttı. Dolayısıyla şu anda yaşadığımız, işgücü talebinin ve arzının aynı anda düşmesinden kaynaklı olarak ciddi bir istihdam ve gelir kaybı.”
İSG ve çocuk işçiliği riski vurgusu
Özcan, “Bölgedeki yüksek asbest hacmi nedeniyle iş sağlığı ve güvenliği (İSG) risklerinin arttığını görüyoruz. Deprem sonrası enkaz kaldırma döneminde işçiler, asbeste ve tehlikeli kimyasallara veya gazlara maruz kalma, düşen molozlardan kaynaklanan yaralanmalar, elektrik tehlikeleri ve ergonomik riskler dahil olmak üzere önemli İSG riskleriyle karşı karşıya kalıyor.” dedi.
Numan Özcan çocuk işçiliğinin artması riskine de dikkati çekerek “Yine, ebeveynlerin çalışamayacak durumda olması ve okulların kapalı olması nedeniyle, önümüzdeki dönemde çocuk işçiliğinin artma riski de söz konusu” şeklinde konuştu.
Kamu istihdam hizmetlerine vurgu
Kamu istihdam hizmetlerine vurgu yapan Özcan, “İşgücü piyasası aktörlerinin, örneğin İŞKUR’un gerek binalarının yıkılması veya hasar alması, gerekse de çalışanlarının hayatını kaybetmesi ve bölge dışına çıkması nedeniyle olumsuz etkilendiklerini görüyoruz. Oysa ki, kamu istihdam hizmetlerinin etkin bir şekilde verilmesi bu dönemde hızlı bir şekilde istihdamın yeniden canlandırılması için son derece önemli” diye konuştu.
“Kamu istihdam hizmetlerinin etkin bir şekilde yapılabilmesi için kamu çalışanlarının da barınma sorunları giderilmeli ve uygun çalışma koşulları sağlanmalı”
Hatay’da yaptığı görüşmelerden izlenimlerini de aktaran Özcan “İstihdamın canlanması için öncelikle deprem bölgesi dışına çıkanların geri dönebileceği kaliteli barınma alanlarının yapılması, dönüşü teşvik edecek aktif ve pasif istihdam tedbirlerinin hayata geçirilmesi, bunların yanısıra işletmelerin yeniden açılabilmesi için teşviklerin verilmesi, ve hizmet ve üretim yapılabilecek alternatif yerlerin hazırlanması gerekiyor. Diğer yandan, kamu hizmetlerinin etkin bir şekilde yapılabilmesi için kamu çalışanlarının da barınma sorunları giderilmeli ve uygun çalışma koşulları sağlanmalı” dedi.
ILO olarak bu çabalara destek vermeye hazır olduklarını dile getiren Özcan, öncelikle İŞKUR’un hizmet birimlerine ve depremzedelere yönelik uygulamaya koyduğu toplum yararına çalışma programına destek olacaklarını duyurdu. Bunun yanısıra, işletme destekleri, istihdam etki analizleri, ve temel çalışma haklarının korunması gibi konularda da önümüzdeki dönemde çalışmaların başlayacağını ifade etti.
Özcan, erken toparlanma ve yeniden inşa sürecinin geçmişe göre daha iyi, daha sürdürülebilir, daha yeşil ve daha akıllı olması için hükümet, sosyal ortaklar, donörler ve BM kuruluşlarıyla birlikte çalışmaya kararlı olduklarını ekledi.
Deprem Bölgesinde Yürütülen Çalışmalar ve Planlananlar
ILO tarafından bölgeye 2 milyon dolarlık yardım yapıldı
ILO Türkiye Ofisi depremin ilk günlerinden itibaren, mevcut proje kaynaklarının hızlı bir şekilde depremzedelere yardım amaçlı kullanılabilmesi için, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB) ve donörlerle yoğun bir mesai yürüttü. Bu kapsamda, Alman Kalkınma Bankası (KfW) ve Avrupa Birliği (AB) tarafından finanse edilen iki proje aracılığıyla ILO, Türkiye’de yaşanan ve büyük yıkıma sebep olan depremlerin ardından bölgeye 2 milyon USD değerinde acil yardım yaptı. İlk etapta 2500 giysi seti, 8250 hijyen kolisi, 2000 sıcak yemek ve gıda kolisi, 240 duş ve WC kabini, 1650 kışlık çadır, 3960 uyku tulumu ve 2860 yastık dağıtımı yapıldı. Bölgede ayrıca çocuklar için kurulan oyun alanında psikososyal destek de sağlanıyor.
Bunun yanısıra, İŞKUR’un hizmet birimleri olarak faaliyet gösterecek konteynerlerin temini ve İŞKUR’un depremzedelere yönelik uygulamaya koyduğu toplum yararına çalışma programından yararlananların sayısının artırılması için çalışmalar devam ediyor.
ILO, veri toplama ile işgücü piyasası odaklı ihtiyaç tespitlerinin hızlı bir şekilde tamamlanmasını müteakip, depremin etkilerinin azaltılması ve hızlı bir toparlanma için kapsamlı bir program hazırlayacak.
ILO bu çalışmalarını Birleşmiş Milletler (BM) insanı yardım koordinasyon yapısı içerisinde, Türk makamlarıyla irtibat halinde yürüyor. ILO ayrıca depremlerin ardından ortaya çıkan insani ihtiyaçların karşılanmasına destek amacıyla BM tarafından 16 Şubat 2023 tarihinde yayımlanan Acil Yardım Çağrısı (Flash Appeal Türkiye) kapsamında da istihdam-yoğun altyapı yatırımları ve enkaz kaldırma çalışmaları için 10.5 $’lık destek çağrısında bulundu.