Fotoğraf: Anna Pantelia / Save the Children
Save the Children Türkiye Ülke Ofisi ve Hacettepe Üniversitesi’nin Türkiye’deki mülteci çocuklarının neden okula gitmediklerine dair yaptıkları araştırma, bazı okulların kayıt sırasında istediği ek ücretler, akran zorbalığı ve dilin eğitime erişimdeki engellerin başında geldiğini ortaya koyuyor.
3,7 milyon Suriyelinin geçici koruma statüsünde olduğu Türkiye dünyada en çok mülteci kabul eden ülke. Şu an ülkede bir milyonu aşkın okul çağındaki mülteci çocuk var ve bunun yüzde 35’inden fazlası okula gitmiyor. Yoksulluk, temel hizmetlere kısıtlı erişim, akran zorbalığı ve sosyal uyum eksikliği mülteci çocuklarının okul dışında kalmasına neden olan başlıca faktörler arasında görülüyor.
Bu riski azaltmak ve her çocuğun eğitime eşit ve adil bir şekilde erişebilmesi için Save the Children Türkiye Ülke Ofisi, Esenyurt Belediyesi iş birliği ve Avrupa Birliği İnsani Yardım’ın finansal desteğiyle Temmuz 2020’den beri “Esenyurt’ta Topluluk Temelli Çocuk Koruma Sistemlerinin Güçlendirilmesi Projesi” ni yürütüyor. Proje, İstanbul’un en büyük ilçesi Esenyurt’taki mülteci çocuklarının ve ebeveynlerinin karşılaştığı çocuk koruma risklerini azaltmayı hedefliyor.
Proje kapsamında Save the Children Türkiye Ülke Ofisi ve Hacettepe Üniversitesi, Esenyurt’taki mülteci çocuklarının okula gitmelerinin önündeki engelleri, zorlukları ve fırsatları anlamak için bir araştırma yürüttüler.
Araştırmanın sonucuna göre mülteci çocuklarını okuldan uzaklaştıran faktörler arasında finansal sorunlar, okul iklimi, aileler/bakımverenlerle eğitim sistemine erişimde yaşanan engeller ve zorluklar başı çekiyor.
Okul kayıt ücretini karşılayamayan aileler çocuklarını okula kaydettiremiyor. Okulların kayıt ücreti istememesi gerekirken, birçok odak tartışma gruplarında veliler bu tip isteklerle karşılaştıklarını ifade etti.
Mülteci çocuklarının karşılaştığı bir başka zorluk ise akran zorbalığının yaşandığı okul iklimi. Akranlarından gelen olumsuz tutum ve davranışların öğretmenlerdeki anlayış ve iletişim eksiğiyle birleşmesiyle mülteci çocuklar okula daha da yabancılaşıyor.
Bunların yanı sıra, bazı mülteci çocuklarının ders içeriklerini ve hatta öğretmenlerini anlamakta güçlük çekmesine sebep olan mevcut dil engeli söz konusu; ancak dil öğrenimine sağlanacak destekle bu engelin kolayca aşılabileceği belirtiliyor.
Tüm bu bahsi geçen engel ve zorluklara rağmen, çocukların yüzde 80’i okula gitmeyi hâlâ anlamlı bulmakta ve okulu bırakmayı düşünmüyor.
Rapor okul terk oranlarını düşürmek, eğitim ve koruma faaliyetleri için kapsayıcı okul ortamının oluşturulması için Milli Eğitim Bakanlığı, STK’lar/Uluslararası STK’lar, BM Ajansları, donörler ve öğretmenler arasında somut bir iş birliği için bir platform oluşturulması çağrısında bulunuyor.
Daha fazla bilgi için lütfen tıklayın.
Avrupa Birliği İnsani Yardım hakkında
Avrupa Birliği (AB) ve Üye Devletleri, dünyanın öncü insani yardım bağışçısıdır. İnsani yardım, Avrupa’nın, dünya çapında yardıma ihtiyaç sahibi olanlarla dayanışmasının bir ifadesidir. Bu yardımlarla; hayat kurtarmayı, insanın acı çekmesini önlemeyi ve hafifletmeyi, doğal afetlerden ve insanoğlunun ürettiği krizlerden etkilenen nüfusun bütünlüğünü ve saygınlığını korumayı amaçlar. Avrupa Birliği, Avrupa Komisyonu’nun Sivil Koruma ve İnsani Yardım Operasyonları aracılığıyla, her yıl milyonlarca çatışma ve felaket mağduruna yardım etmektedir. Brüksel’deki merkezi ve saha ofislerinden oluşan küresel teşkilatı ile AB, insani ihtiyaçlar temelinde en dezavantajlı insanlara yardım sağlamaktadır.