Tüm dünyada, her yıl gerçekleşen gebeliklerin neredeyse yarısı istenmeyen gebelikler. Dünya genelinde, gebe kalmak istemeyen yaklaşık 257 milyon kadın, güvenli ve modern gebelik önleyici yöntemleri kullanmıyor. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu, UNFPA’in 2022 Dünya Nüfus Raporu’na göre; bu, küresel bir kriz ve artık eyleme geçme zamanı geldi.
Dünya genelinde, yılda tahminen 121 milyon istenmeyen gebelik gerçekleşiyor. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu, UNFPA 2022 Dünya Nüfus Raporu’nu bugün yayınladı. Rapora göre, dünyadaki kadınların yarısı için yaşamlarını tamamıyla değiştirecek olan üreme seçimi -yani hamile kalıp kalmamaya karar vermek- bir seçim değil.
“Görünmeyeni Görmek: İhmal edilen istenmeyen gebelikler krizinde yeni adımlar atma zamanı” başlıklı rapor, en güncel kanıtları bir araya getiriyor ve bu krizin kapsamını, sağlık ve insan hakları boyutunu, ayrıca kişiler, toplumlar, ülkeler ve küresel kalkınma üzerindeki etkilerini çarpıcı verilerle aktarıyor. İstenmeyen gebeliğin kişisel bir sorun, bir sağlık sorunu, bir insan hakları sorunu, bir insani yardım sorunu ve bir kalkınma sorunu olduğunu net bir şekilde ortaya koyuyor.
Temel bulgular:
Buna göre; her yıl, gerçekleşen tüm gebeliklerin neredeyse yarısı istenmeyen gebelikler. 2015 ve 2019 yılları arasında, dünya genelinde her yıl yaklaşık 121 milyon istenmeyen gebelik meydana geldi. Dünya genelinde, gebe kalmak istemeyen yaklaşık 257 milyon kadın, güvenli ve modern gebelik önleyici yöntem kullanmıyor. 47 ülkede, üreme çağında olan kadınların yaklaşık yüzde 40’ı gebe kalmamak için herhangi bir gebelik önleyici yöntem kullanmıyor. Aile içi şiddete maruz kalan kadınlarda ise gebelik önleyici yöntem kullanımı yüzde 53 daha düşük. Tüm kadınların yaklaşık dörtte biri ise cinsel ilişkiye hayır diyemiyor.
Rapor, istenmeyen gebeliklerin ciddi sağlık sonuçlarını da ortaya çıkarıyor. Buna göre; istenmeyen gebeliklerin yüzde 60’ından fazlası ve tüm gebeliklerin neredeyse yüzde 30’u kürtajla sonuçlanıyor. Dünya genelinde yapılan tüm kürtajların yüzde 45’i güvenli değil. Güvenli olmayan kürtajlar, tüm dünyada anne ölümlerin en temel nedenlerinden biri ve tüm anne ölümlerinin yüzde 5 ila 13’ünün nedeni. Ayrıca, yılda yaklaşık 7 milyon kadının da hastaneye yatırılmasına neden oluyor. Gelişmekte olan ülkelerde, güvenli olmayan kürtajlar, yalnızca tedavi maliyetleri nedeniyle yılda yaklaşık 553 milyon dolara mal oluyor.
Öte yandan, Ukrayna’da devam eden savaş gibi insani acil durumlarda, birçok kadın aile planlaması yöntemlerini erişimini kaybediyor ve/veya artan cinsel şiddete maruz kalıyor. Araştırmalar, mülteci kadın ve kız çocuklarının yüzde 20’sinden fazlasının cinsel şiddete maruz kaldığını gösteriyor. Afganistan’da sağlık sistemindeki aksaklıklar ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği nedeniyle 2025 yılına kadar tahminen 4,8 milyon istenmeyen gebeliğin meydana geleceği öngörülüyor. COVID-19 salgınının ilk 12 ayında meydana gelen malzeme ve hizmet kesintileri ise ortalama 1,4 milyon istenmeyen gebeliğe yol açtı.
Türkiye’deki durum:
Türkiye’de de benzer bir tablo var. Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü’nün; 2018 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması’na göre; Türkiye’deki 15-49 yaş aralığında kadınların neredeyse yarısı üreme sağlığı, gebelik önleyici yöntem ve cinsel ilişki konusunda kendi kararlarını veremiyor. Türkiye’deki üreme çağındaki evli kadınların karşılanmamış aile planlaması ihtiyacı 2013-2018 yılları arasında yaklaşık 2 kat arttı ve yüzde 12’ye ulaştı. Buna göre, 1.33 milyondan fazla evli kadının karşılanmamış aile planlaması ihtiyacı bulunuyor. Bu kadınların büyük çoğunluğu; 30 yaşın üstünde, en az 3 çocuğu var, kırsal bölgelerde yaşıyorlar ve ekonomik olarak dezavantajlı durumdalar. Yine aynı araştırmaya göre, Türkiye’de yaşayan Suriyeli mülteciler arasındaki karşılanmamış aile planlaması ihtiyacı ise yaklaşık 2 kat daha fazla ve yüzde 21 oranında.
Nedenler ve Sonuçlar;
İstenmeyen gebeliklerin temel nedenleri arasında aşağıdakiler de dahil olmak üzere pek çok faktör bulunuyor;
- Cinsel sağlık ve üreme sağlığı bilgi ve hizmetlerine erişimdeki kısıtlar
- Kadınların koşullarına ve tercihlerine uygun aile planlaması seçeneklerinin bulunmaması ● Kendi doğurganlıklarını ve bedenlerini kontrol eden kadınları çevreleyen zararlı sosyal normlar ve olumsuz damgalama
- Cinsel şiddet ve doğurmaya zorlama
- Sağlık hizmetlerindeki yargılayıcı tutumlar veya dışlama
- Yoksulluk ve durağan ekonomik kalkınma
- Toplumsal cinsiyet eşitsizliği
Rapor, istenmeyen gebeliklerin sonuçlarına ve kalkınma ile ilişkisine dair de çarpıcı verileri ortaya koyuyor. Buna göre; istenmeyen gebelikler, anneler, çocuklar, aileler ve toplumlar için nesiller boyu sürebilecek ardışık sonuçlara ve birbiri üzerine eklenen maliyetlere yol açabilir. Eğitimlerini ve/veya işgücüne katılımlarını erteleyen veya bırakan milyonlarca kadın ve kız çocuğunun fırsat maliyeti milyar dolarlara ulaşırken, istenmeyen gebelik oranları ile ülkelerin gelişim seviyesi arasında da doğrudan bir korelasyon bulunuyor.
Harekete geçme sorumluluğu:
UNFPA Yönetici Direktörü Dr. Natalia Kanem; “Bu rapor bir uyandırma çağrısıdır. Şaşırtıcı düzeydeki istenmeyen gebelik sayısı, kadınların ve kız çocuklarının temel insan haklarının korunmasında küresel bir başarısızlığı göstermektedir” diyor. “Toplumlar, bu en temel kararı verme iradesini doğrudan kadınlara ve kız çocuklarına vererek, anneliğin kaçınılmaz bir durum değil, bir seçim olmasını sağlayabilir.”
Rapor, karar vericilere, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, kadınları ve kız çocuklarının güçlendirmesi ve gençlerin cinsel sağlık ve ergen sağlığı konularında eğitilmesi için gerekli adımları atmaları için çağrıda bulunuyor, Ayrıca; sağlık sistemlerini geliştirilerek, gebelik önleyici yöntemlerin erişilebilirliğini, kabul edilebilirliğini, kalitesini ve çeşitliliğini artırıp ve kaliteli ve herkes için erişilebilir cinsel sağlık ve üreme sağlığı haklarına ve hizmetlerine öncelik vererek istenmeyen gebelikleri önlemeye davet ediyor.
UNFPA ve SWOP Hakkında:
Dünya Nüfus Raporu, UNFPA’nın yıllık imza raporudur. 1978’den beri her yıl yayınlanan bu doküman, cinsel sağlık ve üreme sağlığı ve hakları alanında ortaya çıkan sorunlara ışık tutarak bunları genel toplumsal öncelik haline getirmekte ve uluslararası kalkınma için ortaya koyduğu zorluk ve fırsatların altını çizmektedir.
Birleşmiş Milletler’in cinsel sağlık ve üreme sağlığı kurumu olarak UNFPA, kadınları ve kız çocuklarını bedenleri ve yaşamları hakkında bilinçli kararlar almaları konusunda desteklemektedir.
- UNFPA 2022 Dünya Nüfus Raporu’nun tamamına buradan;
- Raporun “Öne Çıkanlar” broşürüne buradan ulaşabilirsiniz.