Avrupa Birliği’nin Interreg NEXT Karadeniz Havzası 2021–2027 Programı kapsamında eş finansman sağlanan “Karadeniz Havzasında Çevre ve Deniz Okuryazarlığı Projesi” çerçevesinde düzenlenen İkinci Eğitici Eğitimi toplantısı, 26–29 Mayıs 2025 tarihleri arasında Bulgaristan’ın Burgaz kentinde başarıyla gerçekleştirildi.
Proje; Türkiye’den Yuva Derneği, Yunanistan’dan Hellenic Society for the Protection of Nature (HSPN) ve Bulgaristan’dan Green Balkans derneklerinin ortaklığında yürütülüyor. EOL Projesi, Karadeniz’e kıyısı olan ülkelerde çevre ve deniz okuryazarlığını artırarak, doğayla uyumlu ve sürdürülebilir bir gelecek için bölgesel iş birliğini güçlendirmeyi hedefliyor.
Burgaz’da gerçekleşen ikinci eğitim buluşmasına, üç ülkeden gelen toplamda 30 kişi katıldı. Katılımcılar, çevre eğitimi alanında bilgi paylaşımında bulunmanın yanı sıra kültürlerarası bir etkileşim ortamı da yarattı. Farklı diller, gelenekler ve bakış açılarıyla bir araya gelen katılımcılar; Karadeniz’in korunması için ortak değerlerde buluşmanın önemini sahada deneyimleme fırsatı buldu.
Program kapsamında düzenlenen etkileşimli oturumlarda, katılımcılar Bulgaristan’ın önemli sulak alanlarından biri olan Atanasovsko Gölü’nü ziyaret etti. Biyoçeşitliliğiyle tanınan bu ekosistem, ekolojik denge ve habitat koruma konularında uygulamalı öğrenme imkânı sundu.
Eğitim gezisinin bir diğer durağı ise Burgaz’ın 15 km güneyinde yer alan Chengene Skele (Çingene İskelesi) balıkçı köyü oldu. Bölgenin tarihî ve kültürel mirası hakkında bilgi edinen katılımcılar, Karadeniz’de yüzyıllar boyunca süregelen balıkçılık kültürünü yerinde gözlemledi. Ziyaret sırasında yerel halkla doğrudan temas kuran katılımcılar, denizle kurulan geleneksel bağların ve yerel bilgi birikiminin korunmasının önemini ilk elden deneyimledi.
Dört gün süren program boyunca düzenlenen atölye çalışmaları, grup tartışmaları ve saha gezileri sayesinde eğitmenler arasında güçlü bir bilgi ve deneyim paylaşımı sağlandı. Aynı zamanda, farklı ülkelerden gelen katılımcılar arasında kurulan diyaloglar, çevresel iş birliğinin yalnızca ekolojik değil, sosyal ve kültürel bir boyutu da olduğunu ortaya koydu.
