İLKE Vakfı Sivil Toplum Akademisi (STA), Türkiye’de sivil toplumun karşı karşıya olduğu sorunları tespit edip veriye dayalı ve somut çözüm önerileri getirmek üzere yayımladığı politika notlarına bir yenisini daha ekledi. Yakup Levent Korkut’un kaleme aldığı Türkiye’de Vatandaşların ve Sivil Toplum Örgütlerinin Kamusal Kararlara Katılımı başlıklı politika notu; Türkiye’deki STÖ’lerin karar alma süreçlerinde oynadıkları rolü mevzuat ve uygulamalar çerçevesinde inceleyerek tespit etmekte ve bu konuyu katılımcı demokrasi perspektifinden ele alarak konuyla alakalı çözüm önerileri sunmaktadır.
Kamusal kararlara katılım sorunu ile mücadelede kamu ve sivil toplumun koordineli bir çaba göstermesi gerekmektedir. Bu doğrultuda STÖ’lerin kamusal kararlara katılımının olumsuz etkilerinin azaltılmasına yönelik öneriler şu şekilde sıralanabilir:
- Yasama organının çalışmalarına STÖ’lerin katılımını artıracak hukuki düzenleme ve uygulamalar geliştirilmelidir. Karar alma, politika yapım, izleme ve denetleme süreçlerine etkin bir şekilde katılımı sağlamak üzere mevzuat çalışmaları yürütülmelidir.
- TBMM bünyesinde STÖ’ler ve diğer sivil örgütlenmelerle ilişkileri yönetecek idari bir birim oluşturulmalıdır. STÖ’lerin yasama organlarının çalışmalarına katılımı kolaylaştıracak bir iletişim ve kolaylaştırma birimi TBMM bünyesinde oluşturulmalıdır.
- Türkiye’de başarılı bir uygulama olan e-devlet sisteminde sivil toplum aktörlerinin karar alma süreçlerine aktif katılımını sağlayacak düzenlemelere yer yapılmalıdır. Türkiye’de gelişmiş olan e-devlet uygulamalarının STÖ’lere uygulanması ile oluşturulacak bir sistem; bilgilendirme, istişare ve diyalog kanallarının gelişmesine katkı verecektir.
- Yerel yönetimlerin katılım mekanizmaları gözden geçirilerek mevzuatta düzenlenmiş olan katılım yollarının daha etkili hale gelmesini sağlayacak yeni düzenlemeler yapılmalıdır. Kent konseylerinin sorunlarını giderecek önlemler alınmalı, “vatandaş meclisi” gibi yerel düzeyde katılımı sağlamaya yönelik iyi örnekler pilot çalışmalarla sisteme aktarılmalıdır.
- STÖ’lerin karar alma süreçlerine katılımında bilgilendirmenin ötesine geçilmelidir. İstişare, diyalog ve ortaklık mekanizmalarının kullanılması teşvik edilmeli, merkezi idare ve yerel yönetimler stratejik planlarına bu mekanizmaların kullanımını artıracak hedefler eklenmelidir.
- STÖ’lerin ayrım yapılmaksızın katılımlarını sağlayacak bir ortam oluşturulmalıdır. Demokratik ilkelere bağlılık, açık ve net usuller bu ortamın oluşturulmasının temel ilkeleri olmalıdır.
- Birçok kanunda değişiklik yapmaya yönelik torba kanun uygulaması, yarattığı diğer sorunlar yanında sivil örgütlenmelerin katılımını da zorlaştırmaktadır. TBMM torba kanun uygulamasını sonlandıracak tedbirler almalıdır.
- STÖ’lerin varlıklarını sürdürebilmeleri için gerekli kaynakların sağlanması katılımcı demokrasiyi destekler. Gerek merkezi yönetim gerekse yerel yönetimler tarafından STÖ’lere aktarılan her türlü destek şeffaf, hesap verebilir ve önceden belirlenmiş somut ve nesnel kriterlere bağlanmalıdır. Kamu kurumları tarafından sağlanacak destekler ve programlar bir stratejik program çerçevesinde önceliklendirilmelidir.
İncelemek için tıklayın.