Rapor Bülteni Yeni Sayısında “Kara Rapor 2024” Adlı Raporu İnceledi

Kara Rapor 2024 (Hava Kirliliği ve Sağlık Etkileri) Rapor Kapağı
Kara Rapor 2024 (Hava Kirliliği ve Sağlık Etkileri) Rapor Kapağı

Rapor Bülteni, gündemde öne çıkan konulara dair uzmanlar tarafından hazırlanmış raporları inceleyen ve önemli bulguları abonelerine ücretsiz ulaştıran bir e-posta bülteni.

103. sayısında ise Temiz Hava Hakkı Platformu tarafından hazırlanan Kara Rapor 2024 adlı çalışmayı inceledi.

Çalışmada yıl bazında hava kalitesi verileri, mevzuat, politika ve uygulamaları inceleniyor ve hava kirliliğiyle ilgili sorunlara somut çözüm önerileri getiriliyor.

Rapor Bülteni’nin incelenmesine şu bulgulara yer veriliyor:

Fosil Yakıta Bağımlılık

  • Türkiye birincil enerji arzında da elektrik üretiminde de hala fosil yakıtlara bağımlı.
  • Rapora göre kömür, petrol ve doğalgaz birincil enerji arzında %82,8’lik bir paya sahip.
  • Elektrik üretiminde kömür %34,6’lık payla birinci sırada geliyor.
  • Elektrik üretiminde kömürden sonra en yüksek pay %22,9 ile doğalgazın.
  • Sanayide enerji ihtiyacının %26’sı kömürden, toplam %60’ı fosil yakıtlardan (kömür, petrol, doğalgaz) elde ediliyor.

Hava Kalitesi İzleme Çalışmaları

  • Türkiye genelinde 2022 yılında 365 adet hava kalitesi izleme istasyonu varken 2023 yılında 380.
  • Rapora göre yıllar itibariyle nicelik olarak hava kalitesi izleme istasyonlarında artış olsa da mevzuata göre izlenmesi gereken parametreler izlenmiyor.
  • Ülke genelinde en yaygın izlenen parametre partikül madde PM10 olmasına rağmen, 365 istasyonun sadece 225’inden yani %61’inden yeterli PM10 verisi alınabiliyor.
  • 2023 yılında toplam istasyon sayısı artmış olmasına rağmen, yeterli veri alımı sağlanan istasyon sayısının 2022 yılına göre daha düşük.
  • Raporda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Ulusal Hava Kalitesi İzleme Ağı’ndan elde edilebilen verilere göre, 2023 yılında Türkiye’de nüfusun en az %92’sinin Dünya Sağlık Örgütü standartlarına göre kirli hava soluduğu ifade ediliyor.

Ağır Sanayi Bölgeleri

  • Üretimde fosil yakıt, özellikle de kömür kullanan ağır sanayinin yoğun olduğu bölgelerde partikül madde izlemesi sınırlı kalıyor.
  • Rapora göre, kirliliğin en yoğun olduğu bilinen Sakarya – Hendek OSB, Kocaeli – Gebze OSB ve Kocaeli – Dilovası – İMES OSB 2 istasyonlarında 2022 ve 2023 yılları boyunca hiç partikül madde (PM10) ölçümü bulunmuyor.
  • Ülke genelinde bulunan 30 endüstriyel hava kalitesi izleme istasyonun sadece yarısında ince partikül madde (PM2,5) altyapısı bulunuyor.
  • Raporda 2022 yılında 30 endüstriyel hava kalitesi izleme istasyonun 9’undan, 2023’te ise 12’sinden yeterli veri alınabildiği ifade ediliyor.

Büyükşehirler

  • İzmir’de partikül madde kirliliği ulusal limit değerlerin çok üstünde kalıyor.
  • İstanbul, Ankara ve İzmir’de partikül maddeler, SO2 ve NO2 düzenli ve yeterli ölçülemiyor. Bu sebeple rapora göre 26 milyon insanın soludukları havanın kalitesi hakkında güvenilir bilgi bulunmuyor.
  • Raporda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı verilere göre İstanbullular 2022 yılı boyunca ortalama 38,41 μg/m3 partikül madde kirliliğine maruz kaldığı belirtiliyor.
  • Rapora göre İstanbullular, Dünya Sağlık Örgütü’nün kılavuz değerinin 2,5 katı partikül madde kirliliğine maruz kalıyor.
  • Sultangazi, Esenyurt ve Mecidiyeköy İstanbul’daki en kirli yerleşim yerleri.
  • Ankara’da 2022 yılı PM10 yıllık ortalaması 39,25 μg/m3 iken İzmir’de 45,18 μg/m3.
  • Ankara’da ve İzmir’de en önemli PM10 kirlilik kaynakları sanayi ve trafik.
  • Ankara’da Ostim, Siteler ve Sıhhıye; İzmir’de Torbalı, Karşıyaka ve Alsancak en yüksek kirlilik düzeylerinin ölçüldüğü semtler.

Kava Kirliliği Kaynaklı Ölümler

  • Türkiye’de hava kirliliğinden kaynaklanan ölümler yaklaşık 70 bin.
  • Rapora göre illerdeki ince partikülü madde düzeyleri DSÖ kılavuz değerinde olsaydı 68.440 ölüm önlenebilirdi.
  • Türkiye’de kazalar, yaralanmalar ve Covid-19 nedenli ölümler harici gerçekleşen 30 yaş üstü toplam 480.991 ölümün %14,2’ü hava kirliliğine atfedilen ölümler.
  • Türkiye’de hava kirliliği sonucu gerçekleştiği tahmin edilen ölümlerin hem sayısal hem de orantısal olarak önceki yıllara göre daha fazla.

Hava Kirliliği ve Meme Kanseri

  • Dış ortam havasında NO2’deki her 10 μg/m3 ’lük artış meme kanseri riskini 1,02 kat arttırıyor.
  • Meme kanserinden ölme riski, her 10 μg/m3 PM10 artışı başına 1,05 kat artıyor.
  • PM2,5’a daha fazla maruz kalınan bölgelerde yaşayanlarda meme kanseri vakalarında %8’lik bir artış gözleniyor.

Deprem Sonrası Hava Kirliliği

  • Raporda depremde en çok hasar alan dört ilde yıllık PM10 düzeylerinin Kahramanmaraş Elbistan’da %47,44; Hatay İskenderun Merkez’de %39,33; Malatya’da %13,76; Kahramanmaraş Onikişubat’ta ise %8,59 oranında artmış olduğu belirtiliyor.

Çözüm Önerileri

  • Türkiye enerjide fosil yakıtlara bağımlılığını hızla azaltmalı.
  • Ulusal hava kalitesi standartları iyileştirilmeli.
  • PM2,5 için ulusal limit değer belirlenmeli ve yürürlüğe alınmalı.
  • Hava kalitesi izleme çalışmaları iyileştirilmeli.
  • Ağır sanayi bölgelerinde hava kalitesinin izlenmesi, değerlendirilmesi ve yönetimi sistematik hale getirilmeli.
  • Hava kirliliğinin sağlık etkileri saha çalışmaları ile araştırılmalı.
  • Çevresel etkisi olan tüm projeler için sağlık etki analizinin de yapılması mevzuata dahil edilerek zorunlu hale getirilmeli.
  • Türkiye imzaladığı hava kalitesine yönelik uluslararası sözleşmeleri uygulamalı.
  • Çevresel bilgiye ulaşabilmek için bilgi edinme hakkının etkin biçimde kullanılabilmesi sağlanmalı.
Sabancı Vakfı Fark Yaratanlar Programı’nın 16. Sezon Başvuruları Başladı!
Sabancı Vakfı Fark Yaratanlar Programı’nın 16. Sezon Başvuruları Başladı!

Yorum Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer Haberler