Türkiye’de Gençlerin İyi Olma Hali Araştırması Raporu 4 Açıklandı

Ülkemizde gençlerin yaşam kalitesini inceleyen Türkiye’de Gençlerin İyi Olma Hali Araştırma Raporu’nun dördüncüsünün sonuçları çevrimiçi bir toplantı ile kamuoyuna açıklandı.  Saha çalışmaları Nisan ayında tamamlanan dördüncü araştırmada pandeminin gençler üzerindeki etkisi de ayrıntılı olarak ele alındı.

2017 yılında ilki yayınlanan ve literatüre “Ev Genci” kavramını kazandıran Türkiye’de Gençlerin İyi Olma Hali Raporu, pandemi sürecinde gençlerin gelecekten beklentileri, umut düzeyleri, öncelikleri, değişen alışkanları ve eğitimden memnuniyetleri gibi yüze yakın başlıkta veriler topladı. Türkiye’deki kentli genç nüfusu temsil eden 16 ilde, 9 – 26 Nisan 2021 tarihleri arasında 18-29 yaş arası 1214 gencin katılımıyla yüz yüze görüşmelere dayalı olarak gerçekleştirilen araştırma, Habitat Derneği ve Infakto RW tarafından yürütüldü.

Raporda öne çıkan bulgular, Habitat Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sezai Hazır ve Infakto RW’nin Kurucusu Prof. Dr. Emre Erdoğan’ın katılımıyla düzenlenen çevrim içi toplantı ile değerlendirildi.

“İstihdamda Yer Almadan Geçirilen Süre Arttıkça Geleceğe Yönelik Umutlar Azalıyor”

Raporun gençlerin memnuniyetini ve gelecekten beklentilerini birçok değişkene göre incelediğini aynı zamanda gençlerin bugünü ve yarını nasıl okuduklarına yönelik önemli veriler elde edildiğini belirten Habitat Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sezai Hazır şunları söyledi: “Habitat Derneği olarak, yürüttüğümüz birçok proje kapsamında gençlerin kapasitelerini artırmak ve 21. yüzyıl yetkinlikleri ile donatılabilmeleri için çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Türkiye’nin 81 ilindeki 5 binden fazla gönüllümüzle birlikte aktif ve yoğun şekilde yürüttüğümüz çalışmaların sahadaki karşılığını gözlemlemek ve yapılan çalışmaların etkisini ölçebilmek için birçok araştırmaya da imza atıyoruz. Gençlerin yaşamdan memnuniyetlerine bakıldığında, memnuniyeti belirleyen birincil faktörün çalışma durumu olduğu ön plana çıkmaktadır. Araştırmaya göre, gençlerin genel memnuniyet düzeyi yüzde 50 iken, bu oran çalışanlarda biraz daha yüksek olup yüzde 55 olarak gözlemlenmektedir. Öğrencilerin ve ev gençlerinin yüzde 48’i hayatından memnun olduğunu belirtirken, memnuniyetin en düşük olduğu grup iş arayanlar olarak ortaya çıkmıştır. İş arayan gençlerin ise yalnızca yüzde 38’i hayatından memnun olduğunu belirtmektedir.

Yaşamdan memnuniyete paralel olarak gelecekten umutlu olanların en az olduğu grup ise tahmin edilebileceği üzere yine iş arayan gençlerdir. İş arayan gençlerin arasında geleceğe umutla bakanların oranı 2020 yılında yayınlanan bir önceki rapora göre 10 puan azalarak, yüzde 32’ye düştüğü görülmektedir.”

“Online Eğitim ve İş Fırsatlarının Azlığı Öğrencileri Umutsuzluğa Sürükledi”

Öğrencilerin önemli bir bölümünün özellikle Covid-19 salgını nedeniyle çevrim içine taşınan eğitiminden memnun olmadığının altını çizen Hazır, rapora ilişkin açıklamalarına şöyle devam etti, “Gençler arasında çevrim içi eğitimden memnuniyetsizliğin yüksek olduğunu ve almış oldukları lisans eğitiminin hali hazırda kıt iş fırsatlarının olduğu bir piyasada rekabete girmek için yetersiz olduğu kanısının giderek kanıksandığını görüyoruz. Bu durumun gençleri üniversite eğitimlerini yarıda bırakmaya ve yahut da farklı bir ülkeye yerleşmek gibi daha radikal kararlar almaya ittiğini gözlemliyoruz. Rapora baktığımızda, bir önceki yıl yayınlanan “Gençliğin İyi Olma Hali 3” raporu ile kıyaslandığında yaklaşık 12 puanlık bir artış ile yaşamına başka bir ülkede devam etmek isteyen gençlerin oranı yüzde 43’e yükselmiştir. Eğitimine başka bir ülkede devam etmek isteyen gençlerin oranı ise bir önceki yıla oranla 7 puan artış göstererek, yüzde 28,5’e yükselmiştir. Yaşamına başka bir ülkede devam etmek isteyen gençlerin tercih ettiği ilk üç ülkenin sırasıyla Almanya, Amerika Birleşik Devletleri ve Fransa olduğu göze çarpmaktadır.

“Gençler, Toplumsal Değer Yaratabilecekleri, Çalıştıkları İşte Karar Alma Süreçlerinde Aktif Olabilecekleri ve Sosyalleşebilecekleri İşleri Tercih Ediyor”

Gönüllük algısının Türkiye özelinde hala istenilen seviyede olmadığını belirten Hazır, “Ekonominin durumu ile de doğru orantılı olarak gençlerin önemsedikleri konuların başında iyi para kazanabilecekleri bir işte çalışıyor olmalarının geldiği görülmektedir. Bunun yanı sıra araştırmada, karar alma süreçlerinde etkin rol oynayabilecekleri, doğrudan başka insanlara yardım edebilecekleri ve birçok farklı kişi ile sosyalleşebilecekleri işleri tercih edeceğini belirten genç sayısında önemli bir artış gözlemlenmektedir. Tüm bu çıktıları değerlendirdiğimizde, sivil toplumun bir kariyer alanı olarak kabul görmeye başlandığı söylenebilir. Fakat, gençlerin gönüllük algılarına baktığımızda ise halen gönüllü faaliyette bulunan gençlerin oranının Avrupa ve Dünya geneli ile kıyaslandığında oldukça geride olduğunu görüyoruz. Araştırma çalışmamıza katılan gençlere “Herhangi bir ücret almadan gönüllü bir işte veya bir sivil toplum kuruluşunda hiç çalıştınız mı?” sorusunu yönelttiğimizde, sadece yüzde 9’unun böyle bir gönüllü faaliyette bulunduğunu, yüzde 91’inin geçmişinde böyle bir deneyimi bulunmadığını görüyoruz. Mevut durumdaki bu ikilemin ortadan kaldırılması ve gönüllük algısının geliştirilmesi özelinde hala alınması gereken çok yol olduğu dikkat çekiyor” ifadelerini kullandı.

Raporda Yer Alan Önemli Çıktılar

“Ailesi ve Yakın Çevrisinde Koronavirüs’ten Etkilenen Kişi Sayısında Dramatik Bir Artış Görülüyor”

2020’de gençlerin, başına geldiğini en fazla belirttikleri olayın, bu dönemde ödeyemedikleri kira, elektrik, su gibi masrafları olduğu fark edilmekteyken (yüzde 26), 2021’de gençlerin en fazla belirttikleri olayın Koronavirüs sebebiyle ailelerinden birinin hastalandığı olduğunu görmekteyiz (yüzde 39). Koronavirüs sebebiyle ailesinden birinin hastalandığını belirten gençlerin oranında geçen yıla kıyasla 27 puanlık önemli bir artış olmuştur.

“Gençler Koronavirüs’ü Daha Çok Maddi Yönden Göğüslemek Zorunda Kaldı”

Bankadan ya da tanıdıklardan borç aldığını belirten gençlerin oranı 2020’ye oranla 7 puanlık bir artarak, yüzde 25’e çıkmıştır. Bu dönemde eğitimine ara vermek zorunda kaldığını belirten gençlerin oranı geçen yıla göre 5 puan artarak, yüzde 21’e yükselmiştir.

“Düşük Gelir Grubundaki Gençler Pandeminin Etkilerini Daha Sert Bir Şekilde Deneyimledi”

Pandeminin eşitsizlikleri artırdığını, olumsuz etkilerin düşük gelir grubuna dahil gençlerde daha fazla olduğunu görüyoruz. Hane halkı geliri 3.000 TL ve altında olan gençlerin yüzde 52’si bu dönemde ödeyemediği kira, elektrik, su gibi masrafları olduğunu belirtirken, yüzde 51’i ise bankadan ya da tanıdıklardan borç aldığını ifade etmiştir.

“Gençlerin üçte ikisi aşı olmayı düşünüyor”

Gençlerin üçte ikisi kendi yaş gruplarına aşı uygulanmaya başlandığında aşı olmayı düşündüğünü söylemektedir. Görüştüğümüz gençlerin yüzde 66’sı aşı olmayı düşündüklerini ifade ederken, aşı olmayı düşünmediğini belirten gençlerin oranı yüzde 32’dir.

Türkiye yakın zamanda bir Koronavirüs aşısı geliştirirse bu aşıyı olup olmayacaklarını sorduğumuzda ise; gençlerin yüzde 64’ü bu soruya olumlu yanıt vermiştir. Türkiye’nin geliştirdiği aşıyı olmayı düşünmediğini belirtenlerin oranı ise yüzde 34’tür.

“Gençler Koronavirüs’e Dair Gelişmeler Özelinde En Çok Yakın Çevresi ve Resmi Makamlara Güveniyor”

Sık bilgi alınan ve en çok güven duyulan bilgi kaynağının gençlerin aileleri olduğu görülürken, diğer sık bilgi alınan ve güvenilen kaynakların gençlerin arkadaşları ve Sağlık Bakanlığı’nın açıklamaları olduğu anlaşılmaktadır. Televizyondaki haber bültenleri de gençler tarafından sıklıkla kullanılan diğer bir bilgi kaynağı olarak öne çıkıyor.

“Gençler Yeni Eğitim Dönemi İçin Yüz Yüze Eğitimi Tercih Ediyor”

Gençlerin yüzde 78’i 2021 – 2022 eğitim yılında yüz yüze eğitimi tercih ettiğini belirtmiştir. Uzaktan eğitimi tercih edenlerin oranı ise yüzde 11’dir. Buna paralel olarak gençlerin dörtte üçü, yüz yüze eğitimin uzaktan eğitime göre daha faydalı olduğunu düşünmektedir. Uzaktan eğitimi faydalı bulanların oranı yüzde 10 iken, iki eğitim şekli arasında bir fark olmadığını düşünenlerin oranı ise yüzde 3’tür.

“Gençler Geçmişe Oranla Kendilerini Daha Az Güvende Hissediyor”

Hem genç erkeklerde hem de genç kadınlarda yaşadıkları yerde hava karardıktan sonra kendilerini güvende hissetme oranları önceki yıl ile karşılaştırıldığında düşüş göstermektedir. 2021 yılında hava karardıktan sonra kendilerini güvende hissettiğini belirten genç erklerin oranı 2020 yılına kıyasla 5 puan azalarak yüzde 63’e gerilerken, genç kadınlarda ise 2020 yılına kıyasla 8 puanlık bir azalış ile yüzde 45 olarak ölçülmektedir.

“Kendini Önceki Kuşaklara Oranlara Daha Şanslı Hisseden Gençlerin Sayısı Her Geçen Gün Azalıyor”

Araştırmaya katılan gençlere ebeveynleriyle karşılaştırdıklarında kendilerini daha mı şanslı yoksa daha mı şanssız hissettikleri sorulmuştur. Buna göre 2020 yılında gençlerin yüzde 44’ü kendilerini anne babalarından daha şanslı hissederken 2021 yılında bu oran yüzde 38’e düşmüştür. Böyle bir tablonun ortaya çıkışında hiç kuşku yok ki genç işsizlik oranın yüksek oluşu ve hali hazırda çalışmakta olan gençlerin ise beklentilerinin altındaki maaşlarla çalışmak durumunda kalması önemli bir etken olarak görülebilir. Bununla birlikte alım gücünün düşmesiyle gençlerin temel sayılabilecek ihtiyaçlarını bile ailelerine bağımlı olmadan karşılamalarının güçleşmesinin bu algının kuvvetlenmesine yol açtığı söylenebilir.

“Gençler Yaşadıkları Kenti Kültür ve Sanat Faaliyetleri Bakımından Yetersiz Buluyor”

Çalışma çerçevesinde gençlerin yaşam kalitelerini etkileyebilecek bir dizi unsur sayılmış ve bunlardan ne kadar memnun oldukları sorulmuştur. Yaşadığı kentten memnun olan gençlerin oranı yüzde 79 olarak karşımıza çıkarken, memnuniyetsizliğin en yoğun olduğu alan kültür ve sanat faaliyetleri olarak gözlemlenmiştir. Sinema ya da tiyatro gibi kültürel faaliyetlerden memnun olduğunu belirten gençlerin oranı yüzde 54’tür.

“Daha Az Beton Daha Çok Yeşil Alan ve Daha Özgür Kentler”

Katılımcılara şu anda yaşadıkları şehir haricinde başka bir şehirde yaşamayı düşünüp düşünmedikleri sorulduğunda yüzde 29’luk bir kesim düşündüğünü belirtmiştir. Başka bir şehirde yaşam isteyen gençlerin tercihlerinde birinci sırayı İzmir almaktadır. Yaşadıkları şehir haricinde başka bir şehre taşınmak istediğini ifade eden gençlere neden böyle düşündükleri sorulduğunda; yüzde 33’ü yaşam kalitesi, doğası, havasının güzel olması ve ulaşımın kolay olması sebebiyle, yüzde 23’ü yaşam şartları, ekonomik koşullar daha kolay olduğu için ve yüzde 17’si sosyal imkanlar sebebiyle taşınmak istediğini ifade etmektedir.

 Rapora ulaşmak için tıklayınız.

Sürdürülebilirliğimizi sağlamak için bize buradan kahve ısmarlayarak destek olabilirsiniz!

Yorum Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer Haberler