Sağlık ve beslenme alanlarında bilimsel bilginin temel alınmasını hedefleyen Sabri Ülker Vakfı, Beslenme ve Sağlık İletişimi Programı’nın 4’üncü yılında uluslararası bir konferansa da ev sahipliği yapacak. Dijital Beslenme ve Sağlık İletişimi Konferansı’nın ilk gününde, pandemi döneminde beslenme ele alınacak, ikinci gün ise dünyaca ünlü saygın bilim insanları bilgi kirliliği ile mücadelede medya okuryazarlığı konusunda güncel durum ve çözüm önerilerini paylaşacak.
Toplumda gıda, beslenme ve sağlık konularındaki bilimsel bilgilerin temel alınması amacıyla projeler yürüten Sabri Ülker Vakfı, pandemi döneminde beslenme, sağlıklı yaşam ve medya okuryazarlığı konularında Türkiye’nin ilk uluslararası toplantısına ev sahipliği yapıyor.17-18 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek dijital konferansın ilk gününde alanında uzman isimler, COVID-19 döneminde beslenmeye dair en güncel bilgileri paylaşacaklar.
Pandemide medya okuryazarlığı her yönüyle tartışılacak
Konferansın ikinci günü 18 Kasım’da pandemi döneminde beslenme ve sağlıklı yaşam konusunda medyada yer alan onlarca habere istinaden doğru bilgiye ulaşmada önemli bir rol oynayan medya okuryazarlığı konusunda uluslararası isimler çözüm yollarını paylaşacak.
Konferansa, Harvard T. H. Chan School of Public Health Sağlık İletişimi Departmanı Profesörü K. Vish Viswanath, Aarhus Üniversitesi MAPP Araştırma Merkezi Direktörü Profesör Klaus Grunert, British Nutrition Foundation (İngiliz Beslenme Vakfı) Eğitim Bölümü Yönetici Direktörü Roy Ballam, Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı ve Oxford Üniversitesi CRIC Merkezi Kıdemli Üyesi Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, Dünya Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ, Science Media Center (Blim Medya Merkezi) Kıdemli Medya Uzmanı Fiona Lethbridge, İletişim ve İşletme Bilimleri Enstitüsü Kurucusu Ali Atıf Bir, FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık ile FAO destekçisi Beslenme ve Diyet Uzmanı Dilara Koçak konuşmacı olarak katılacak.
Alanında söz sahibi dünyaca ünlü uzmanlar anlatacak
Medya okuryazarlığı konusunda katılımcılarla görüşlerini paylaşacak konuşmacılardan, Harvard T. H. Chan School of Public Health Sağlık İletişimi Departmanı Profesörü K. Vish Viswanath, özellikle iletişim, yoksulluk ve sağlık eşitsizlikleri üzerine çalışan bir isim. Sağlık iletişimi konusundaki araştırmaları dolayısıyla 2010 yılında Uluslararası İletişim Derneği tarafından ‘Üstün Sağlık İletişimi Araştırmacısı Ödülü’ne layık görülen Viswanath, kitle iletişim araçlarının toplumu kontrol etme üzerindeki rolünü araştıran ‘Mass Media, Social Control, and Social Change’ kitabının da yazarlarından.
Tüketici davranışları, besin seçimi ve sağlıklı beslenme gibi alanlarda araştırmaları bulunan Aarhus Üniversitesi MAPP Araştırma Merkezi Direktörü Profesör Klaus Grunert, ‘Consumer Trends and New Product Opportunities in the Food Sector’ isimli kitabında tüketicilerin sadece lezzetli ve sağlıklı gıda ürünlerini değil, aynı zamanda sürdürülebilir ve özgün ürünleri tercih ettiğini vurguluyor.
British Nutrition Foundation (İngiliz Beslenme Vakfı) Eğitim Bölümü Yönetici Direktörü Roy Ballam, aynı zamanda vakfın gıdayla ilgili eğitim programını yürütüyor. Ballam, ‘Where next for food education?’ başlıklı yazısında okullarda doğru beslenme konusundaki eksikliklere dikkat çekerek, müfredatlarda çocukların sağlığı için beslenme ve gıda hakkındaki derslere daha fazla yer verilmesi gerektiğini savunuyor.
Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı ve Oxford Üniversitesi CRIC Merkezi Kıdemli Üyesi Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, çalışmalarını politik psikoloji alanında yoğunlaştıran bir isim. Prof. Arıboğan, bilgi kirliliğinin yalnızca halk sağlığı alanında değil toplumu ilgilendiren birçok konuda halkı yanılgıya düşürerek, ekonomi ve siyaset alanında da toplumun yanlış yönlendirilmesine neden olduğunu belirtiyor. Yanlış bağlamda kullanılan, manipüle edilmiş içeriklerin toplumda bazen geri dönüşü çok zor olan dönüşümlere yol açabildiğini vurgulayan Prof. Arıboğan, kimi zaman masum görünümlü ‘yanlış bilgilerin’ sosyal medya çağında çığ gibi büyüyebileceğini anlatıyor.
Programda yer alan FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık ve FAO destekçisi Beslenme ve Diyet Uzmanı Dilara Koçak’ın sohbetinde ise günümüzde tarım ve beslenme gerçekleri üzerine yine son dönem gelişmeleri konuşulacak.
COVID-19 sırasında beslenme nasıl olmalı, uzmanlar yanıtlıyor
Medya okuryazarlığı konusunun derinlemesine tartışılacağı konferansta, pandemide beslenmenin nasıl olması gerektiği de ilk günkü oturumlarda ele alınacak. COVID-19 pandemisi sırasında bağışıklık sistemi, kronik hastalıklar, duygusal açlık, popüler diyetler, gıda okuryazarlığı ve doğru bilinen yanlışlar gibi temel konular, uzman isimler tarafından son gelişmeler ışığında değerlendirilecek.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı ve Aşı Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Serhat Ünal, Hohenheim Üniversitesi Biyolojik Kimya Bölümü ile Beslenme ve Gıda Güvenliği Merkez Başkanı Prof. Dr. Hans Konrad Biesalski, Sabri Ülker Vakfı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Prof. Julian D. Stowell, İstinye Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. H. Tanju Besler, Türkiye Diyabet Vakfı Başkanı Prof. Dr. Temel Yılmaz, Doğu Akdeniz Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi’nden Prof. İrfan Erol, Uzman Diyetisyen Selahattin Dönmez ile Diyetisyen Berrin Yiğit pandemide beslenmenin nasıl olması gerektiğini örneklerle anlatacak.
Etkinliğe kayıt https://nutritionconference.
Sabri Ülker Vakfı hakkında:
Türk gıda sektörünün duayeni Sabri Ülker anısına kurulmuş olan ve misyonunu Sabri Ülker’in hayat felsefesinden derleyen Vakıf, toplumu beslenme ve sağlık alanlarında bilimsel ve güvenilir bilgi ile aydınlatmak üzere faaliyetlerini sürdürüyor. Avrupa Beslenme Vakıfları İletişim Platformu’nun Türkiye’den tek üyesi olan Vakıf, 2009 yılından bu yana topluma sağlıklı yaşam ve beslenme konularında güvenilir bilimsel bilgiyi ulaştırmakta ve dünya genelinde referans kabul edilen kurumlar ile iş birliği içinde Türkiye’nin referans kurumu olma hedefiyle yoluna devam etmektedir.