Milas’ta iki kömürlü termik santralin faaliyette olması ve kömür madenlerinin sürekli genişlemesi bir yandan ciddi bir ekosistem tahribatına yol açıyor, diğer yandan hak ihlallerini beraberinde getiriyor.
Akbelen Ormanı’nda köylüler 680 gündür orman alanlarının kömür madenine feda edilmemesi için hem nöbet tutuyor hem hukuki mücadele veriyor.
Karadam Karacahisar Mahalleleri Doğayı Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği (KARDOK), Milas Kent Konseyi ve Avrupa İklim Eylem Ağı (CAN Europe) ile birlikte hazırladığımız “Kömürün Ötesinde Milas” isimli rapor, Milas’ta kömürden çıkışın istihdam üzerindeki olası olumsuz etkilerini ortadan kaldıracak yerel ekonomik alternatifleri barındıran kömürden adil bir çıkışın yol haritasını sunuyor.
Rapor kapsamında Milas’ta yapılan görüşmelerde, hava kirliliği, tarımsal verim kaybı, zeytin ağaçlarının verimsizleşmesi, kanser ve solunum yolu hastalıklarının artması, susuzluk gibi pek çok sorunun kömürden kaynaklandığı dile getiriliyor. İstimlak yoluyla köylülerin yerlerinden edilmesi ise kömürle ilgili en kaygı uyandıran sorun.
Bu bağlamda, raporda bölgede alternatif istihdam kolları olarak Türkiye’deki tek Avrupa Birliği coğrafi işaretine sahip Milas zeytinyağı ve coğrafi işaretli çam balı arıcılığı öne çıkıyor.
Raporun tamamına ulaşmak için buraya tıklayınız.