Geçtiğimiz yıllar içerisinde hemen her gün ifade, toplanma ve örgütlenme özgürlüklerine yönelik engellemeler ve yasaklamalar ile karşılaştık. Bu uygulamaların pek çoğunu belki de takip bile edemedik.
Sivil alanın bir parçası olan kampüsler ise son yıllarda anti demokratik uygulamaların ve yasaklamaların en yoğun yaşandığı yerler oldu. Öğrencilerin haklarına yönelik kısıtlamalar yıllar içerisinde artarken yalnızca protesto hakkını kullanmak isteyen öğrencilere yönelik fiziksel ve psikolojik şiddetin boyutu da günden güne arttı. Pandemi ve afet dönemlerinde ilk gözden çıkarılan öğrenim hakkı oldu. Öğrencilere yönelik baskı ve yıldırma mekanizmaları sadece kampüslerde değil; parklarda, sokaklarda ve hatta dayanışma alanlarında bile sistematik bir şekilde uygulandı. Öğrencilerin elde ettiği kazanımlar çoğu zaman yok sayılarak geri alındı.
Bu yasaklamalar ve tepeden inme kararlar karşısında üniversite öğrencileri de yeni mücadele ve dayanışma yolları inşaa etti. Bugün hala kampüslerde ve sokaklarda üniversite öğrencileri #YasağaRağmen mücadelelerini en önde sürdürüyor, #YasağaRağmen bulundukları her alanda yine dayanışmayı ilmek ilmek örüyor.
Sivil Alan Araştırmaları Derneği üniversite öğrencilerinin bu engellere rağmen verdikleri mücadeleyi vurgulamak için bir video serisi hazırladı. Hazırladıkları kampanyanın ilk videosunda deprem bölgesinde dayanışmak üzere bir araya gelen ve çoğunu üniversite öğrencilerinin oluşturduğu gönüllülerin baskılara karşı ördükleri dayanışmaya yer verdiler.